29 Ekim 2015 Perşembe

Son Açıklanan KONDA Anketinin Düşündürdükleri: 1 Kasım'da ve Sonrasında Ne Olacak?

Normalde anket sonuçları üzerinden siyasi yorumlar yapmak tehlikelidir. Çünkü anketler güvenilmezdir, ayrıca Türk seçmeni sürprize çok açıktır. Öngörüleriniz yanlış çıkabilir. Ama KONDA'nın bugün açıkladığı anket benim düşündüklerime o kadar yakın sonuçlar içeriyor ki, bu "risk"e girmeye karar verdim.

KONDA'ninkiler genellikle seçim sonuçlarına en yakın çıkan anketler olur. Bugün açıkladılarında ise durum şöyle:

AKP %41,7
CHP %27,9
MHP %14,2
HDP %13,8
Diğer %4,8

Bence makul sonuçlar. Tabii, AKP'nin yapacağı hilenin ve Güneydoğu'da (olmayan) seçim güvenliğinin etkilerini kestirmek güç. Yine de bu sonuçlar bana son derece makul gözüktü.

7 Haziran sonuçlarını hatırlatayım:
AKP %40,7
CHP %25,1
MHP %16,5
HDP %13
Diğer %2,3

Anketteki sonuçta bence küçük hata payları var. Onları da ele almalı...

- HDP leyhine %0,5-1 artış, AKP'de ise düşüş beklenmeli anket yapılan bölgelerde HDP'nin %80'lere ulaştığı iller yeteri kadar yer almıyor.

- Anketlerin hiçbir zaman göz önünde tutmadığı bir gerçek: Katılım oranı. Bir ankette CHP'ye oy vereceğini söyleyen bir vatandaş, belki de seçim günü sandığa bile gitmeyecektir. Çünkü genellikle anketlerde "oy kullanmayacağım" gibi bir seçenek olmuyor ve kararsızlar bütün partilere eşit dağıtılıyor. Bu da ciddi bir hata payı oluşturuyor.
7 Haziran'a göre katılım oranında bir düşüş olacağını tahmin ediyorum. Bunun en önemli nedeni AKP'nin CHP ve MHP'ye kurduğu tuzak: Centilmenlik anlaşması....
Partiler "bayrak asmayalım", "anons aracı kullanmayalım" vs. gibi bir centilmenlik anlaşması imzaladı. Ve bu yüzden Türkiye'de bir seçim havası yaşanmıyor. Bu katılımı 1-2 puan düşerecektir. Malum, bu durumdan en çok yararlanacak parti de AKP olacak. Bu yüzden CHP'nin ve bir miktar da MHP'nin oylarında düşüş beklenebilir.
Ekteki resimlerde son anket sonucunu ve 7 Haziran'dan beri oylarda yaşanan değişimleri görebilirsiniz. Oy oranlarındaki dalgalanmalarla ilgili de birkaç şey böylemeliyim:

- Hemen seçim ertesi AKP'deki byük yükseliş normal. Hem 4 partili meclisin yarattığı karmaşa ortamı, koalisyonun bir türlü kurulamaması AKP'den vazgeçen seçmenlerde bir geri dönüş yaratmış olabilir. Ayrıca 24 Temmuz'da PKK'ya karşı başlatılan (sözde) operasyon da AKP'nin MHP'ye kayan oylarında bir geri dönüş sağlamış olabilir. Normal.
- Eylül-Ekim aylarında CHP oylarında ciddi bir yükseliş görüyoruz. MHP'den ve HDP'den oy kazanmış gözüküor. Bu da normal, çünkü yeni bir seçim yapılacağı geçen ay ortaya çıktı ve MHP'nin "uzlaşmaz" tavrının ve Meclis Başkanlığı seçimindeki gibi kimi kararlarının eski DSP'li/yeni MHP'li seçmende kitlesinde yarattığı hayal kırıklığı bir kısım MHP oyunu CHP'ye kaydırmış. %2 civarında da diğer partilerden CHP'ye kayış var,. Bu da normal, çünkü Anadolu Partisi, DSP gibi bu kadar erken bir süre sonra gelecek yeni bir seçimde CHP'ye alternatif olamayacak partilerin seçmenlerinin CHP'ye kayması beklenebilir. CHP bir ara %29'lara kadar çıkmış.
- Ekim ayı içerisinde CHP'de küçük bir düşüş, HDP'de yükseliş var. Bu da Ankara'daki patlamanın etkisi sayılabilir.

Sonuç olarak KONDA'nın (bence gerçekçi) anketi ve hata paylarını göz önüne alırsak seçim sonuçları şu şekilde olacak:

AKP %40,5-41
CHP %27-27,5
MHP %14-14,5
HDP %13,5-14
Diğer %2,5-3

Milletvekili dağılımı da aşağı yukarı geçen seçimle aynı olur. Ama MHP'nin 5-10 milletvekili CHP'ye kayar:
AKP 255-260
CHP 135-140
MHP 70-75
HDP 80-85

Böyle bir tablo sanırım kimse için sürpriz sayılmaz. Yine 4 partili bir meclis ve AKP'nin tek başına iktidar olamaması. Böyle bir sonuç için Tayyip'in bir senaryosu olduğuna eminim. Yaşayarak göreceğiz:
- Yine koalisyon görüşmelerini yokuşa sürüp Mart ya da Mayıs 2016'da bir seçim olabilir.
- CHP ya da MHP ile isteksiz bir koalisyon (Hırsızlıklar ortaya çıkabilir, tehlikeli)
- MHP ile "PKK'ya karşı ortak mücadele" temalı bir koalisyon (6 ay 1 yıl MHP'yi oyalama, ardından tek başına iktidar için sürpriz erken seçim kovalanabilir. Ama hırsızlıkların ortaya çıkması tehlikesi devam eder)
- HDP ile koalisyon (Bu düşük bir olasılık)

Bir başka seçenek de elbette CHP-MHP-AKP'den ayrılacak 60 mv koalisyonu. En makulu bu gözüküyor. AKP'den bunu yapacak cesarette birileri çıkar mı bilmiyorum. Elbette düşük bir ihtimal. Ayrıca Tayyip'in Kılıçdaroğlu'na Başbakanlık görevi vereceğini sanmıyorum.
Mart ya da Mayıs'ta bir daha seçim olursa ne olur? 7 Haziran'dan beri ülkeyi kan gölüne çeviren Tayyip, 3. bir seçim için neler yapabilir? Herkesin kafasındaki sorular...
Ancak ortada tek bir gerçek var: AKP ve Tayyip artık "muktedir" değil. Partilerine de, devlete de, tabanlarına da hakim olamıyorlar. Çöküşleri yakındır...
Bu tablo benim temennim değil, çıkacağını düşündüğüm sonuç. İsteğim elbette CHP-MHP'nin birlikte 275'i aşması ve Tayyip'ten hesap soracak bir hükümet kurarak AKP'nin 13 yılda verdiği zararı onarması... Katılım oranı düşmez, hâlâ AKP'ye oy verenlerin en azından bir kesimi daha "vicdanlı" davranır ve AKP'nin hileleri engellenebilirse, CHP %30'a, MHP ise %18'e çıkabilir. Çok düşük bir ihtimal bile olsa, böyle bir senaryoda CHP-MHP koalisyonu ufukta gözüküyor. Birlikte 275'i bulamasalar bile En az 260'ı yakalayacaklardır ve AKP'den kopacaklarla rakam tamamlanabilir.
AKP'de bunu yapacak cesarette kimse çıkmaz diye düşünebilirsiniz. Ama Tayyip'in yıkılması durumunda 12 yılın hesabının sorulacağı korkusu beklenmedik firelere neden olabilir. Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın 17 Aralık sonrası bütün suçu nasıl Tayyip'e attığını bir hatırlayın...
Göreceğiz... 
Şimdilik yapmamız gereken katılımın düşmesini engellemek olmalı.

2 yorum:

  1. herkes gönlündekini yazar.kalem tükenmez.

    YanıtlaSil
  2. Hahahaha 6 yıl olmuş bir insan bir metinde bu kadar boş yapamaz. Allah akıl fikir versin diyeceğim de neyse

    YanıtlaSil